Log Yapmak Ne Demek?
Bazen hayat, karşımıza beklenmedik engeller çıkarır ve bizler de bu engelleri aşmak için farklı yöntemler ararız. Bugün sizlere “log yapmak” dediğimiz bir olguyu, hem erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını hem de kadınların empatik bakış açısını anlatan bir hikâye üzerinden aktaracağım. Bu hikâye, aslında hepimizin hayatında bir yerlerde karşılaştığımız, karşılaşacağımız bir deneyim. Gelin, bu hikâyeye birlikte adım atalım.
—
Biran, sabahın erken saatlerinde güne başlamıştı. İşe gitmek üzere hazırlandığı sırada telefonuna bir mesaj düştü. Mesaj, bir arkadaşından geliyordu: “Biran, başımıza bir şey geldi, ne yapacağımızı bilemiyorum, sana anlatmam lazım!” Hemen telefonu kapattı ve derin bir nefes aldı. Biran’ın içindeki kadınsı empati devreye girdi. Arkadaşının derdini anlamak, onu dinlemek ve bir çözüm sunmak için hemen hazırlıklara başladı.
Bir arkadaşının sıkıntıları, bazen insanın kendi hayatını sorgulamasına yol açar. Biran da bunu hissetti. Mesajdaki cümlelerin, aslında hayatın karmaşası içinde kaybolmuş bir ruhun çaresizliği olduğunu fark etti. Yine de çözüm bulmak için önce dinlemek gerektiğini biliyordu.
Biran, arkadaşını aradı. Dinledi, notlar aldı, sonra adım adım önerilerde bulundu. “Bunu bir planla çözebiliriz. Şu adımları takip edersen, eminim bir yol bulursun,” dedi. İşte, Biran’ın çözüm odaklı yaklaşımı burada devreye girmişti. Birkaç stratejik adım, çok geçmeden sorunun üstesinden gelmelerini sağlayacaktı. Ama öncelikle, arkadaşını anlaması gerekiyordu.
—
Öte yandan, Murat da o sabah erken saatte işine gitmek üzere hazırlanıyordu. İşe gitmeden önce karısıyla birlikte kahvaltı yapıyordu. Kadınlar için sabahları, bazen en değerli anlardan biriydi. Murat’ın gözlerinde, bugünün de diğerlerinden farklı olmayacağına dair bir güven vardı. Ancak birden telefon çaldı. Aynı arkadaşından gelen mesajı aldı. “Murat, başımıza bir şey geldi, ne yapacağımızı bilemiyorum!”
Murat, mesajı okur okumaz hemen hareket etmeye karar verdi. Kadınlar bazen, “İlk önce düşün!” der, fakat Murat hızlıca bir çözüm üretme gereği duydu. İlk olarak telefonunu eline aldı, arkadaşını aradı. Hızlıca konuya girdi, “Neden hala bekliyorsunuz? Şu adımları atmalısınız. Başka türlü çözemezsiniz,” dedi.
Kadınlar bazen, duygusal derinliklerde bir çözüm ararken, erkekler çoğu zaman stratejiyle hareket ederler. Murat, olayın mantıklı çözümünü bulmak için, duygusal bağlantıları bir kenara bırakıp olayı pragmatik bir şekilde ele alıyordu. Hızlı karar verdi, ancak kararı verirken de bir çözüm üretmenin gücüne inanıyordu.
—
Hikâye bir noktada birleşti: Hem Biran’ın empatik yaklaşımı hem de Murat’ın çözüm odaklı stratejisi, aslında “log yapmanın” tam anlamıydı. Peki, log yapmak ne demek?
Log yapmak, aslında bir durumu çözmek için “notlar almak”, “plan yapmak” ve “doğru bir strateji ile yol almak” demektir. Bu terim, genellikle günlük hayatımızdaki problemlere karşılık bir “çözüm kaydını tutma” eylemini ifade eder. Hem duygusal hem de mantıklı bir bakış açısıyla, bir çözüm süreci başlatmak ve bu süreçte kaygıları bir kenara bırakıp, adım adım ilerlemek log yapmanın özüdür.
—
Biran ve Murat’ın yaklaşımında gördüğümüz gibi, “log yapmak” bazen iki farklı perspektifi birleştirmeyi gerektirir: Duygusal empati ve stratejik düşünce. Hayatımızdaki zorluklarla karşılaştığımızda, bazen hislerimizle hareket ederiz; bazen de mantıklı bir çözüm önerisiyle olaya yaklaşırız. Her iki yaklaşım da birbirini tamamlar ve sorunları çözmede bizlere yol gösterir.
Bu hikâye üzerinden düşündüğümüzde, aslında hepimizin hayatında birer “log yapma” anları vardır. Kimimiz bir arkadaşına empatik bir şekilde yaklaşırken, kimimiz çözüm odaklı bir strateji geliştirebiliriz. Hangisi olursa olsun, önemli olan bu çözümleri birbirimizle paylaşmak ve bu süreçte bir adım daha ileri gitmektir.
Şimdi, sizlere soruyorum: Sizce log yapmak nedir? Hayatınızda bir “log yapma” anı yaşadığınızda hangi yaklaşımı benimsiyorsunuz? Duygusal mı, yoksa daha mantıklı mı bir çözüm yolu izlersiniz? Düşüncelerinizi ve deneyimlerinizi paylaşmak için yorum yapmayı unutmayın.